Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Ad Code

Responsive Advertisement

İNGİLİZCE GENİŞ ZAMAN DETAYLI KONU ANLATIMI

 

İngilizce geniş zaman detaylı konu anlatımı
İngilizce geniş zaman konu anlatımı

    İngilizce öğrenenlerin en çok takıldığı ilk durağımıza geldik sonunda. Bir önceki dersimizde İngilizce şimdiki zaman yapısıyla zamanlar konusuna giriş yapmıştık. Şimdi sırada İngilizce geniş zaman konumuz var. Bu dersi anlamanız önemli. İngilizce geniş zaman konusu, İngilizcenin yüzde ellisini oluşturur desek abartmış olmayız. Çok geniş bir kullanım alanı vardır ve sıklıkla Şimdiki zaman ile karıştırılır. Bu dersten sonra geniş zaman ile ilgili aklınızdaki bütün soru işaretleri kalkacak. 

    Her zaman olduğu gibi olumlu cümle yapısı ve kullarla başlayalım. Cümlemize özne ile başlıyoruz, özneleri tekil ve çoğul olmak üzere iki grup olarak ele alıyoruz ancak 'I' öznesi tekil değil çoğul grupta yer alıyor. 


 I / You / We / They ile örnek cümleler:
  • I go to school everyday : Her gün okula giderim.
  • You play the piano very vell : Çok iyi piyano çalarsın.
  • We watch TV in the evenings : Akşamları TV izleriz.
  • They live in London : Onlar Londra'da yaşıyorlar.
    Yukarıdaki örnekleri incelediğinizde bütün fiillerin yalın olarak yazılmış olduğunu ve cümlede yardımcı fiilin olmadığını görebilirsiniz. Geniş zamanda olumlu cümle kurarken yardımcı fiil kullanmıyoruz ve eğer özne çoğul veya 'ben' ise, fiili olduğu gibi yazıyoruz. Peki, özne tekil olursa ?

He / She / It ile örnek cümleler:

    Tekil öznelerle olumlu cümle yaparken yine cümlede yardımcı fiil kullanmıyoruz ama yukarıdaki örneklerden farklı olarak bu defa esas fiile 's' takısı getiriyoruz. Örnekleri inceleyelim:
  • He works in a bank : O bankada çalışıyor.
  • She plays tennis : O tenis oynar.
  • It rains a lot in April : Nisan ayında çok yağmur yağar.
  • It costs $20 : Bu, yirmi dolara mâl olur.
    Olumlu cümlelerde çoğul ve tekil öznelerle cümle kurarken tek fark budur. Olumsuz cümlelerde ise İngilizce geniş zamanda kullanılan 'do ve does' yardımcı fiillerini kullanıyoruz ve tabi ki bu yardımcı fiillerin yanına 'not' kelimesini getirmeyi unutmuyoruz. 

I / You / We / They ile örnek cümleler : 
  • (Do not / Don't)
  • I don't go school : Okula gitmiyorum.
  • You don't play piano : Sen piyano çalmıyorsun.
  • We don't watch TV in the evenings : Akşamları televizyon izlemeyiz.
  • They don't live in London : Onlar Londra'da yaşamıyorlar.

He / She /It ile örnek cümleler : 

    Üçüncü tekil şahıslarla olumsuz cümle yaparken artık fiile 's' takısı getirmiyoruz ve fiili yalın olarak kullanıyoruz.
  • (Does not / Doesn't)
  • He doesn't work : O çalışmıyor. 
  • She doesn't play tennis : O tenis oynamıyor. 
  • It doesn't rain a lot in April : Nisan ayında çok yağmur yağmaz. 

    Soru cümlelerinde her zaman olduğu gibi yardımcı fiilimiz cümle başında yer alıyor. Fiiller ise yalın formuyla yazılıyor.
  • Do I play football ? : Futbol oynar mıyım ?
  • Do you like pizza ?  : Pizza sever misin ?
  • Do we like music ? : Müzik sever miyiz ?
  • Do they work together ? : Birlikte çalışırlar mı ?
  • Does he read books ? : Kitap okur mu ?
  • Does she study English ? : İngilizce çalışır mı ?
  • Does it need water ? : Suya ihtiyacı var mı ?
    Tıpkı İngilizce şimdiki zamanda kullanılan '-ing' takısında olduğu gibi geniş zamanda kullanılan '-s' takısının kullanımında da bazı kurallar vardır. Yine bu kullanımların amacı telaffuzu kolaylaştırmaktır.

Fiilin sonu -s, -ss, -sh, -ch, -x vaya -o ile bitiyorsa '-es' takısı kullanılır:
  • He passes the exam easily : O sınavı kolayca geçer. 
  • She washes her hands frequently : O sık sık ellerini yıkar. 
  • It goes to the park every day : O her gün parka gider. 
  • He fixes his car on Sundays : O, cumartesi günleri arabasını tamir eder.
Eğer fiil '-y' ile bitiyorsa ve '-y' den önce bir sessiz harf varsa '-y' düşer yerine '-ies' gelir. 
  • The baby cries every night : Bebek her gece ağlıyor. 
  • A bird flies in the sky : Kuş gökyüzünde uçar. 
  • My mom worries abou me : Annem benim için endişelenir. 
Eğer '-y' den önce sesli harf varsa sadece '-s' eklenir.
  • She always says good morning : O, her zaman günaydın der.
  • He enjoys watching movies : O, film izlemekten hoşlanır. 

Kullanım Alanları: 

    İngilizcede geniş zaman oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir ve günlük konuşmaların yarısından fazlasını kapsar. Bu kullanım alanlarını şu şekilde başlılar halinde incelemek mümkün.

Alışkanlıklar ve rutinler: 
  • I wake up at seven o'clock every morning : Her sabah saat yedide uyanırım.
  • She drinks coffee in the afternoon : O, öğleden sonraları kahve içer. 
  • They go to the cinema every Saturday : Onlar her cumartesi sinemaya gider.
Genel doğrular ve gerçekler :
  • The sun rises in the east : Güneş doğudan doğar.
  • Water boils at 100 degrees Celsius : Su 100 derecede kaynar.
  • Birds fly : Kuşlar uçar.
Planlanmış gelecek olayları:
  • The train leaves at 6 pm. :  Tren akşam 6'da kalkıyor.
  • The movie starts at 8:30 : Film 8:20'da başlıyor.
  • Our flight departs tomorrow morning : Uçağımız yarın sabah kalkıyor. 
Duygular, düşünceler ve durumlar : 
  • I know the answer : Cevabı biliyorum.
  • She likes chocolate : O çikolatayı sever. 
  • They belive in ghosts : Onlar hayaletlere inanırlar. 
  • We understand the problem : Problemi anlıyoruz. 
Geniş zamanla birlikte sıklıkla kullanılan zaman zarfları : Geniş zaman cümlelerine renk katan bir çok zamansal ifade vardır. Bunların en sık kullanılanları aşağıda ancak burada olanlardan çok daha fazlasını, kısaca cümlenizde vermek istediğiniz anlama göre çok daha fazla zaman ifadesi kullanmak mümkün. Zaman belirten ifadeler arasında yer alan sıklık zarfları cümlelerde fiilden önce yazılır. Örneklerle inceleyelim.

Sıklık zarfları:
  • Always : Her zaman 
  • Usually : Genellikle
  • Often Sıklıkla
  • Sometimes : Bazen
  • Occosionally : Ara sıra
  • Rarely / Seldom : Nadiren
  • Never : Asla
Diğer zaman ifadeleri : 
  • Every day : Her gün
  • Every week : Her hafta 
  • Every month : Her ay
  • Every year : Her yıl
  • Once : Bir kere
  • Twice : İki kere
  • Three times : Üç kere
  • ...... Bu liste çok daha uzar
Örnek cümleler : 
    Fiilden önce kullanılan sıklık zarfları.
  • She always drinks coffee in the morning : O, her zaman sabah kahve içer.
  • We usually watch TV in the evening : Akşamları genellikle TV izleriz. 
  • He often goes to the gym : O, sık sık spor salonuna gider. 
  • I sometimes play tennis : Bazen tenis oynarım.
  • They occosionally visit their grandparents : Ara sıra büyüklerini ziyaret ederler. 
  • She rarely eats fast food : O, nadiren fast food yer.
  • He seldom drinks soda : O, nadiren soda içer. 
  • She never lies : O, asla yalan söylemez. 
⭐'Never' kendisi olumsuzluk anlamı taşıdığı için, cümleyi olumsuz yapmaya gerek kalmaz. 'She doens't never lies' şeklinde bir kullanım yanlıştır.

Diğer zaman ifadelerini de vermek istediğiniz anlama göre cümleleriniz de kullanmanız mümkün.
  • I drink coffee in the mornings : Sabahları kahve içerim.
  • We have a meeting in the afternoon : Öğleden sonra bir toplantımız var.
  • She reeds a book in the evenings : Akşamları kitap okur. 
  • The stars shine at nights : Yıldızlar geceleri parlar.
  • They study English every day : Onlar her gün İngilizce çalışır.
  • She visits her parents ever week : O, her hafta ailesini ziyaret eder.
Have / Has kullanımı : 
    
    İngilizcede sahip olmak anlamında daha önce 'have got / has got' konusunu işlemiştik. Bu kullanım İngiliz İngilizcesinde bulunuyordu. Şimdi ise çok daha yaygın olarak karşılaşacağımız 'have /has' kullanımına göz atacağız. Aslında oldukça basit bir konu ve geniş zaman cümleleri olarak yapılıyor. 
  • I / You / We / They özneleri için 'have'
  • He / She / It özneleri için 'has' kelimesini kullanıyoruz. Örnekleri inceleyelim.
  • I have a new phone : Yeni bir telefonum var.
  • You have a big house : Senin büyük bir evin var.
  • We have a lot of homework : Bizim çok ödevimiz var. 
  • They have a car : Onların bir arabası var. 
  • He has a cat : Onun bir kedisi var. 
  • She has long hair : Onun uzun saçları var. 
  • It has sharp teeth : Onun keskin dişleri var. 
    Bu cümlelerde yukarıdaki gibi geniş zaman cümleleridir. Bu yüzden olumsuz ve soru cümlelerinde 'do ve does' yardımcı fiillerini cümlelerimize ekliyoruz. Tıpkı yukarıdaki örneklerde olduğu gibi olumsuz ve soru cümlelerinde yardımcı fiiller kullanıldığı için bütün öznelerle birlikte fiilin yalın halini kullanıyoruz. Yani bütün öznelerle birlikte 'have' kullanıyoruz.
  • I don't have a bike : Bisikletim yok.
  • They don't have a dog : Onların bir köpeği yok.
  • He doesn't have a car : Onun bir arabası yok. 
  • She doesn't have a brother : Onun erkek kardeşi yok.
    Soru cümlelerinde de yine geniş zaman kuralları geçerli (ki yukarıda da belirtildiği gibi bunların tamamı geniş zaman cümlesi)
  • Do you have a pet ? : Evcil hayvanın var mı ? 
  • Do they have a problem ? : Onların bir problemi mi var ? 
  • Does he have a computer ?  : Onun bilgisayarı var mı ?
  • Does she have blue eyes ? : Mavi gözleri var mı ?
    Her ne kadar sözlüğe baktığınızda 'have' kelimesinin anlamı 'sahip olmak' olarak görünse de, Türkçeye çeviri yaparken 'sahip olmak' şeklinde değil 'var' şeklinde çeviri yapıyoruz. Bunu unutmayın.

Olumlu cümlelerde 'do / does' kullanımı :

    Yukarıda verilen olumlu cümle örneklerinin hiçbirisinde 'do ve does' yardımcı fiilleri yer almıyor ama bu yardımcı fiillerin olumlu cümlelerde kullanıldığı örneklerde mevcut.
  • I like coffee : Kahveyi severim.
  • I do like caoffee : Kahveyi gerçekten severim (bayılırım)
  • She cares about her friends : O arkadaşlarına önem verir.
  • She does care her friends : O arkadaşlarına çok önem verir. (Onları gerçekten önemser)
  • You don't belive me, but I do know the answer : Bana inanmıyorsun ama cevabı gerçekten biliyorum.
⭐Olumlu cümlelerde 'do ve does' cümleyi vurgulamak ve anlamı güçlendirmek için kullanılır. Çok kesin bir anlam ifade eder. Genellikle karşıdaki insanı ikna etmek, bir şüpheyi gidermek gibi amaçlar için kullanılır. Üçüncü tekil şahıs cümlelerinde 'does' kullanıldığında yukarıda örneklerde de olduğu gibi esas fiile 's' takısı getirmeye gerek kalmaz.

    İngilizce geniş zaman cümleleri genellikle '-iyor' şeklinde çevrilir. Bu durum sıklıkla şimdiki zaman ile karıştırılmasına neden olur. Geniş zaman ve şimdiki zaman tamamen farklı anlatılar için kullanılır. Bu yüzden hali hazırda bu iki zamanı öğrenmişken aralarındaki kullanım farklarına göz atmakta fayda var. Bu linkten ilgili derse ulaşabilirsiniz.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement