Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Ad Code

Responsive Advertisement

İNGİLİZCE SAYILAMAYAN NESNELER DETAYLI KONU ANLATIMI

 

İngilizce sayılamayan nesneler detaylı konu anlatımı
İngilizce sayılamayan nesneler

    İngilizcede cümle kurarken sürekli olarak yardımcı fiillerden bahsediyoruz. Öznenin tekil yada çoğul olmasına göre yardımcı fiilimizi seçiyor ve cümlenin devamını bu şekilde getiriyoruz. Bu derse kadar kurduğumuz bütün cümleleri sayılabilen nesnelerle kurduk ve duruma göre a/an kullandık ve çoğul cümlelerde nesnemizin sonuna hep 's' takısını getirdik. Bu derste İngilizcedeki sayılamayan, dolayısıyla başına a/an almayan ve 's' takısı getirilemeyen nesneleri öğreneceğiz. 

    Sayılamayan nesne dendiğinde aslında konu genel olarak kendini belli ediyor. Tek tek sayamadığımız şeylere biz sayılamayan nesneler diyoruz. Bu nesneleri şu şekilde gruplara ayırmak mümkün:

  • Sıvılar : Su, süt, çay, kahve, yağ, benzin...
  • Gazlar : Oksijen, buhar, duman...
  • Küçük parçacıklılar/tozlar/taneler: Şeker, tuz, pirinç, un, kum...
  • Soyut kavramlar : Aşk, bilgi, mutluluk, zaman, para, tavsiye, yardım...
  • Bazı yiyecekler (Genel isimleri) : Ekmek, et, peynir, meyve, sebze...
  • Gruplar/koleksiyonlar : Mobilya, eşya, ekipman...
     Bu noktada 'ekmek nasıl sayılmaz ?' şeklinde düşünenleriniz olabilir. Hemen Türkçe örneklerle açıklayalım. Ekmek bütün haldeyken sayılabilir, yani markete gittiğinizde  'iki ekmek alabilir miyim ? şeklinde bir cümle kurmak yanlış olmaz ancak yemek masasında karşınızdaki kişiden ekmek isterken aynı cümleyi kurmak anlamsız olur bunun yerine  'iki parça ekmek alabilir miyim ? gibi ifadeler tercih edilir. Bu mantık birçok sayılamayan nesne için geçerlidir. Pizzanın bütününden bahsediyorsak 'bir pizza...' şeklinde istenebilir yada söylenebilir ancak bütün bir pizzadan bahsetmiyorsak 'bir parça/dilim pizza...' şeklindeki ifadeleri tercih ederiz. Aslında İngilizcede olanda tam olarak budur. Örneklerle devam edelim.

⭐Sayılamayan nesnelerle cümle kurarken her zaman tekil kabul ediyoruz.
⭐Sayılamayan nesneler çoğul eki almazlar.

  • Water is essential for life : Su yaşam için önemlidir.
  • Time is precious : Zaman değerlidir. 
  • Love is powerful emotion : Aşk güçlü bir duygudur.
    Bu nesneleri 'özne' olarak kullandığımızda her zaman yukarıda olduğu gibi tekil yardımcı fiillerle cümleler kuruyoruz. Peki, nesne konumunda kullanırsak ?

⭐There is ... information on the internet : İnternette bilgi var.

    Biz a/an/the kullanımı dersinde şunu öğrenmiştik, İngilizcede nesneler hiçbir zaman tek başlarına yazılmazlar. Bu bir kuraldır. Yukarıdaki cümlede nesnemiz 'information / bilgi' bilgi soyut bir kavram olduğu için sayılamaz. Dolayısıyla başına 'a/an gelmez, nesneyi de bu şekilde yalnız bırakamayız.. Ne yapmalıyız ? Bu noktada sayılamayan nesnelerle birlikte kullanılan birkaç kullanışlı kelime yardımımıza koşuyor. Bunlardan bir tanesi 'there is/there are' konusundan hatırlayacağınız üzere 'biraz/bazı' anlamlarına gelen 'some' kelimesi.

There is some information on the internet : İnternette bazı bilgiler var. 

Cümlelerinizde kullanabileceğiniz diğer miktar belirteçleri şunlar :
  • Some : Biraz, bazı :  Hem sayılan hem de sayılamayanlarla kullanılır ama sayılamayanlarla daha çok genel bir miktar belirtir
  • Much : Çok :  Sayılamayan nesnelerle kullanılır. 
  • A little : Biraz :  Sayılamayan nesnelerle kullanılır.
  • A lot of/lots of :  Çok fazla : hem sayılan hem de sayılamayanlarla kullanılır
  • Any : Herhangi bir, hiç :  Soru ve olumsuz cümlelerde hem sayılan hem de sayılamayanlarla kullanılır
    Bu listede yer alan bazı belirteçler sayılabilen nesnelerle de kullanılabilir ancak kafa karışıklığına yol açmamak için biz sadece sayılamayan nesnelerle örnekler vereceğiz. 

Örnek cümleler : 
  • There isn't much coffee left in the jar : Kavanozda çok fazla kahve kalmadı (Left: 'Sol' anlamının yanı sıra 'kalmadı' anlamına da gelir)
  • She has a little patience : Onun biraz sabrı var.
  • There is a lot of snow in winter : Kışın çok fazla kar olur.
  • Can you give me some information about this product : Bu ürün hakkında bana biraz bilgi verebilir misin ?
  • There isn't much time left : Çok fazla zaman kalmadı.
  • Is there any milk in the fridge : Buzdolabında süt var mı ? / Buzdolabında hiç süt var mı ?
  • Is there any rice left for dinner ? : Akşam yemeği için pirinç kaldı mı ? /Akşam yemeği için hiç pirinç kaldı mı ?
  • There isn't any traffic on sundays : Pazar günleri trafik olmaz. / Pazar günleri hiç trafik olmaz. 
    Sayılamayan nesneleri sayılabilir hale getirmek ve cümleleri daha net şekilde kurabilmek için kullanabileceğimiz bazı ölçü birimleri de vardır. 

  • A cup of: Bir bardak (daha ziyade fincan)
  • A glass of : Bir bardak
  • A piece o f : Bir parça
  • A bottle of : Bir şişe
  • A kilo of : bir kilo
  • A bowl of : Bir kase 
  • A spoon of : Bir kaşık
  • A liter of : Bir litre 
  • A gram of : Bir gram
  • A pinch of : Bir tutam
  • A bar of : Bir kalıp ( Katı, kalıp halindeki şeyler için kullanılır, sabun vb.)
  • A box of : Bir kutu
  • A can of : Bir konserve/kutu/ teneke ('can' modal olarak '-e bilmek' anlamına gelir. Cümle içerisinde ise konserve anlamına gelir.)
can : Konserve / teneke
Can : Konserve / teneke


Kısaca 'a ... of' aitlik yapısında kullanabileceğiniz bütün ölçü birimleri ile bu türden cümleler kurabilirsiniz. 

Örnek cümleler:
  • Can you give me a cup of sugar ? : Bana bir fincan şeker verebilir misin ?
  • For this recipe, you need a cup flour : Bu tarif  için bir fincan una ihtiyacın var. 
  • Could I have a glass of water, please ? Bir bardak su alabilir miyim lütfen ?
  • A glass of orange juice is enough for me : Bir bardak portakal suyu benim için yeterli.
  • Can I a piece of advice ? : Bir parça tavsiye alabilir miyim ?
  • Please, get a bottle of milk from the store : Lütfen marketten bir şişe süt al.
  • There is a bowl of soup on the table : Masanın üzerinde bir kase çorba var. 
  • It is a bowl of ice-cream : O bir kase dondurma.
  • Please buy a kilo of sugar at the supermarket. :Lütfen süpermarketten bir kilo şeker al.
  • There is a liter of paint in the garage : Garajda bir litre boya var.
  • I have got a liter of gasoline : Bir litre benzinim var.
  • Add a gram of salt : Bir gram tuz ekleyin.
  • There is a pinch of chili powder in the sauce : Sosta bir tutam acı biber var.
  • It is a pinch of cinnamon : O bir tutam tarçın.
  • There is a can of tune in the cupboard : Dolapta bir konserve ton balığı var.
⭐Burada dikkat etmemiz gereken bir diğer nokta şu; diyelim ki karşımızdaki kişiden bir değil iki fincan şeker istiyoruz, bu durumda çoğul ekini 'şeker' e değil ölçü birimine getiriyoruz.
  • Can you give me two cups of sugar ? : Bana iki fincan şeker verebilir misin ?
  • Please, get three bottles of milk from the store : Lütfen marketten üç şişe süt al.
    Bazı kelimeler kullanıldıkları bağlama göre hem sayılabilir hem de sayılamaz nesneler olarak kullanılabilirler. 

Chicken : Tavuk 

Canlı bir hayvan olarak tavuğu ifade ettiğinde sayılabilir olur. Bu durumda tekil ve çoğul halleri vardır ve "a/an" artikeli ile kullanılabilir.
  • There is a  chicken in the garden : Bahçede bir tavuk var.
Yiyecek olarak tavuk eti anlamına geldiğinde sayılamayan olur. Bu durumda tekil ve çoğul halleri yoktur.
  • I would like to eat chicken for dinner : Akşam yemeğinde tavuk yemek istiyorum. (Tavuk eti)
Fhish : Balık 

Balık türlerini veya akvaryumdaki balıkları sayarken sayılabilir olarak kabul edilir.
  • There is a fish in the pond : Gölette bir balık var
  • We caught two fish yesterder : Dün iki balık yakaladık. (Burada 'fishes' değil 'fish' olarak yazmamızın sebebi, 'fish' kelimesinin tekil ve çoğul halinin aynı yazılmasından kaynaklı)
Yine yemek olarak bahsettiğimizde sayılamayanlar kategorisine girer.
  • I love fish and chips : Balık ve patates kızartmasını severim.

Aynı durum kuzu, sğır/dana, domuz gibi eti tüketilen diğer canlılar içinde geçerli.

Hair : Saç

Tek tek saç telinden bahsederken, özellikle sayı belirtmek için.
  • There is a hair in my soup : Çorbamda bir saç var. 
  • She has a few grey hairs : Onun birkaç tane gri saçı var.
Kafadaki saçın tamamından veya genel olarak saçtan bahsederken sayılmaz. 
  • She has long, blond hair : Onun uzun sarı saçları var.
Paper : Kağıt 

Paper, kağıt anlamının yanı sıra 'gazete, akademik makale' anlamlarına da gelir. Bu durumlarda sayılabilir. 
  • This is a paper : Bu bir gazete (gazete için kullanabileceğiniz diğer bir kelime : Newspaper)
  • She wrote a paper for her class : Sınıfı için bir makale yazdı.
Genel olarak kağıttan bahsederken sayılmaz. 
  • I need some paper to write on : Üzerine yazmak için biraz kağıda ihtiyacım var.
Glass : Bardak, cam maddesi 

Bardak anlamında kullanıldığında sayılabilir. 
  • There is a glass on the shelf : Rafta bir bardak var. 
Cam maddesi anlamında kullanıldığında sayılamaz. 
  • This window is made of glass : Bu pencere camdan yapılmıştır.
⭐Son bir not; 'tea, coffee' günlük hayatta çok sık kullanıldığı için 'a tea, a coffee' olarak sık sık karşımıza çıkar. Sayılamayan nesne olmalarına karşın bu iki kelimenin bu şekilde ayrıcalıklı bir durumu vardır.

    Aslında işin özüne indiğinizde birkaç istisnai durum dışında sayılamayan nesnelerin mantığı Türkçedeki ile bire bir aynıdır. Türkçede de biz iki un demeyiz, iki paket un deriz veya yağmuru saymaya çalışmayız, az veya çok yağıyor şeklinde ifade ederiz. Bu benzerliklerden dolayı sayılamayan nesneleri ayırt ederken çokta zorlanmayacağınızı tahmin ediyoruz. Bu konu için bu kadar bilgi yeterli olacaktır. Herkese başarılar.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement