Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Ad Code

Responsive Advertisement

İNGİLİZCE ZAMAN EDATLARI IN / ON / AT

 

İngilizce zaman edatları in,on,at
İngilizce zaman edatları

    İngilizce öğrenirken, zamanı doğru bir şekilde ifade etmek günlük konuşmalarımızın ve yazışmalarımızın temelini oluşturur. Düşünsenize, bir arkadaşınızla buluşma ayarlarken, bir etkinliğin ne zaman olduğunu söylerken ya da sadece "Ne zaman?" sorusuna cevap verirken, zamanı belirten kelimelere ihtiyacınız var değil mi? İşte İngilizcede bu işi 'in', 'on' ve 'at' adlı minik ama çok güçlü kelimeler üstleniyor. Bunlara zaman edatları diyoruz.

    Belki şu an bu kelimeler size biraz karmaşık gelebilir, ama hiç merak etmeyin! Aslında mantığı çok basit ve öğrendikten sonra İngilizce zaman ifadelerinizde büyük bir adım atmış olacaksınız. Çünkü 'in', 'on' ve 'at'ı doğru kullanmak, anlaşılır ve doğal İngilizce konuşmak için gerçekten çok önemli. Yanlış edat kullanımı bazen cümlenin anlamını tamamen değiştirebilir, ya da karşınızdaki kişinin sizi anlamasını zorlaştırabilir.

    Bu yüzden bu üç küçük edatın sihirli dünyasına birlikte adım atalım! Bu konuda ustalaştığınızda, İngilizce konuşurken zamanı ifade etme konusunda kendinize daha çok güveneceksiniz ve iletişiminiz çok daha akıcı hale gelecek. Şimdi 'in', 'on' ve 'at' zaman edatlarını yakından inceleyelim ve ne zaman hangisini kullanacağımızı örneklerle öğrenelim. Hazırsanız, başlayalım!

AT : 

    'At' kelimesini zaman edatı olarak kullanmak oldukça basit. 'At' kelimesi tıpkı yer edatı kullanımında olduğu gibi burada da cümleye '-de,-da' anlamı veriyor. En belirgin kullanım şekli ise  saatlerdir.

  • at nine o'clock : Saat dokuzda
  • at half past six : Saat altı buçukta
  • Dinner at 8 PM : Akşam yemeği saat sekizde.
  • Come to the meeting at five o'clock :  Saat beşte toplantıya gel.
    Bir diğer kullanım yeri ise yemek vakitleridir. 
  • at lunch : Öğle yemeğinde 
  • at dinner : Akşam yemeğinde 
  • at breakfast : Kahvaltıda
  • See you at lunchtime : Öğle yemeğinde görüşürüz.
  • Don't call him. He is at dinner : Onu arama. O akşam yemeğinde.
    Belirli resmi tatillerde ve özel günlerle yine 'at' kullanılır. Özellikle içerisinde 'day' ifadesi geçmeyen tatillerde.
  • at Christmas : Noel'de
  • at Easter :  Paskalya'da
  • at Thanksgiving : Şükran Günü'nde 
  • at Ramadan : Ramazan'da 
  • Come to us at Ramadan : Ramazan'da bize gelin.
    Günün belirli kısımlarında 'at' kullanılır.
  • at noon : Öğle
  • at night : Akşam
  • at midnight : Gece yarısı

ON :  

    Haftanın günlerinde 'on' kullanılır.
  • on Sunday : Pazar günü
  • on Monday : Pazartesi günü
  • on Thursday : Salı günü
  • on Friday : Cuma günü
  • We can go to the market on Wednesday : Çarşamba günü markete gidebiliriz. 
  • Can he come to school on Friday : Cuma günü okula gelebilir mi ?
⭐ Günler yazılırken baş harfleri büyük yazılır. 

    Belirli bir tarihten yani belirli bir günden bahsederken yine 'on' kullanıyoruz.
  • The concert is on the 20th of June : Konser yirmi haziranda.
  • My bithday is on May 15th : Doğum günüm on beş mayısta.
    'At' den bahsederken içerisinde 'day' ifadesi geçmeyen tatillerde kullanıldığını söylemiştik. İçerisinde 'day' ifadesi geçen tatillerde ise 'on' kullanıyoruz. Hatta içerisinde 'day' ifadesi geçen bütün tarih belirten ifadelerde 'on' kullanıyoruz.
  • We have got a family gathering at Christmas : Noel'de aile buluşmamız var
  • We have got a family gathering on Christmas day :  Noel Günü'nde aile buluşmamız var.
  • Come to us at Ramadan : Ramazanda bize gel.
  • Come to us on the first day of Ramadan : Ramazanın ilk günü bize gel. (Hem içerisinde 'day' ifadesi geçiyor hem de net bir günü işaret ediyor. Bu yüzden 'on' kullanıyoruz)
  • Visit your brother on him birthday : Doğum gününde erkek kardeşini ziyaret et

IN : 

    'On' ve 'at' zaman edatları daha kısa ve belirli tarihlerde kullanılıyor. 'In' ise aylar, yıllar, yüzyıllar gibi  uzun zaman dilimlerini ifade ederken kullanılıyor.
  • Aylar : in January, in May, in April
  • Yıllar : in 2003, in 1996, in 1980s 
  • Mevsimler : in spring, in summer, in autumn, in winter
  • Yüzyıllar ve uzun süren dönemler : in the 21st century,  in the past, in the Ice Age (21. Yüzyılda, geçmişte, Buz devrinde...)
  • It can be very cold in January : Ocak ayında hava çok soğuk olabilir.
  • People can live longer in the 21st century : İnsanlar 21. yüzyılda daha uzun yaşayabiliyorlar.
  • Submit your report in May : Raporunu mayıs ayında teslim et. 
    Günün belirli kısımlarından bahsederken 'in' kullanırız. 
  • In the morning : Sabah
  • In the evening : Akşam
  • In the afternoon : Öğleden sonra
  • Come in the morning : Sabahleyin gel.
  • Visit us in the afternoon : Bizi öğleden sonra ziyaret et.
  • We can have something to eat in the evening : Akşam bir şeyler yiyebiliriz.

⭐Örnek cümleler: 

  • Our guests can arrive at 6 PM. : Misafirlerimiz saat altıda gelebilir. (Tam saatlerde 'at' kullanıyoruz)
  • Our guests can only arrive on Saturday : Misafirlerimiz sadece cumartesi günü gelebilir. (Belirli bir günden bahsettiğimiz için 'on' kullandık)
  • Our guests can only  arrive in June : Misafirlerimiz sadece haziran ayında gelebilir. (Belirli bir aydan bahsettiğimiz için 'in' kullandık.
    Yukarıdaki örneklerde de görebileceğiniz gibi zaman dilimi değiştikçe zaman edatlarımızda cümleye göre değişiyor. Saatten güne, günden aya geçerken 'at, on, in' sıralamasıyla edatları değiştiriyoruz.
  • Children can be very cheerful at breakfast : Çocuklar kahvaltıda çok neşeli olabilir. (Öğün zamanlarından bahsederken 'at' kullanıyoruz)
  • Children can be very cheerful on April 23rd : Çocuklar 23 Nisan'da çok neşeli olabilir. (Belirli bir günden bahsettiğimiz için 'on' kullandık)
  • Children can be very cheerful in spring : Çocuklar ilkbaharda çok neşeli olabilir. (Ay ve aydan uzun zaman dilimlerinde 'in' kullanıyoruz)
  • Please come to the meeting at 3 PM. : Lütfen toplantıya saat üçte gelin. (Tam saatlerden bahsederken 'at' kullanıyoruz)
  • Please come to the meeting on May 1st. : Lütfen toplantıya 1 Mayıs'ta gelin. (Belirli bir günden bahsettiğimiz için 'on' kullandık)
  • Please come to the meeting in May : Lütfen toplantıya Mayıs ayında gelin. (Ay ve aydan uzun zaman dilimlerinde 'in' kullanıyoruz)
  • Please don't make noise at night : Lütfen gece gürültü yapmayın. (Günün belirli kısımlarında 'at' kullanıyoruz. 'Night' onlardan birisi)
  • Please rest on the weekend : Lütfen hafta sonu dinlenin. (Hafta sonu belirli günler bütünü olduğu için 'on' kullandık)
  • Please travel more in 2024 : Lütfen 2024 yılında daha fazla seyahat edin. (Ay ve aydan daha uzun zaman dilimlerinde 'in' kullanıyoruz)
⭐'On the weekend' Amerikan İngilizcesinde daha yaygındır. 'At the weekend' İngiliz İngilizcesinde daha yaygındır. Hangisini isterseniz kullanabilirsiniz. İkisi de doğru kabul edilir. 

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement