Son Yayınlar

6/recent/ticker-posts

Ad Code

Responsive Advertisement

İNGİLİZCE SAATLER DETAYLI KONU ANLATIMI

 

İngilizce Saatler Detaylı Konu Anlatımı
İngilizce Saatler Detaylı Konu Anlatımı

    İngilizcede saatleri söylemek oldukça basittir. Kuralları çok net olduğu için İngilizce saatler konusu birçok kişi için oldukça basit gelecektir. İngilizcede on ikilik saat dilimi kullanılır ve  saatleri söylemenin iki farklı yolu vardır. Öncelikle saat nasıl sorulur bununla başlayalım.

İngilizcede saati sormak:

  • What time is it ? : Saat kaç ? - En temel ve yaygın soru.
  • What's the time ? : Saat kaç ? - Daha kısa ve gündelik kullanım.
  • Could you tell me the time, please ? : Bana saati söyler misin lütfen ? Daha nazik ve resmi bir soru.
  • Do you have the time ? : Saatiniz var mı ? - Yine gündelik bir kullanım ama burada dikkat edilmesi geren nokta, 'the' ifadesini kullanmak. Şayet 'the' kullanmazsanız yada 'the' yerine 'a' kullanırsanız anlamı 'Vaktiniz var mı ?' oluyor.
    Bu soru yapılarından herhangi birisini kullanarak karşınızdaki kişiye saati sorabilirsiniz. Şimdi cevap verme yöntemlerini öğrenelim. İlk olarak birçoğunuzun aklına gelen 'a.m.-p.m.' kullanımın olduğu resmi saat söyleme yöntemine göz atalım.

Resmi saat söyleme yöntemi:

    Bu yöntem daha basit ve direktir. Önce saati, sonra dakikayı sayı olarak söylersiniz.Hepsi bu kadar.

  • Saat iki on (2:10) : It's two ten.
  • Saat dört otuz (4:30) : It's four thirty.
  • Saat altı kırk beş (6:45) : It's six foty-five.
  • Saat on sıfır beş (10:05) : It's ten oh five.

☆ Bütün bu örneklerde 'it's' demeden direkt olarak saati söylemekte yanlış olmaz ancak yaygın kullanım bu şekildedir. 

  • Saat iki on (2:10) :  two ten.
  • Saat dört otuz (4:30) : four thirty.   Bu şekilde söylemekte kabul edilir. Tıpkı Türkçede olduğu gibi.
☆ Son örnekte sıfır derken 'zero' yerine 'oh' kullandık. Bunun sebebi İngilizcede sayılar dersinden de hatırlayacağınız üzere 'zero' nun sadece matematiksel işlemlerde kullanılmasından kaynaklı.

a.m. / p.m. Kullanımı:

    Günü 12 saatlik dilimlere ayırdığımız için, öğleden önce ve sonraki saatleri ayırt etmek için "a.m." ve "p.m." kısaltmalarını kullanırız.

a.m. : Gece yarısından öğlene kadar olan saatler için kullanılır. (Between midnight - noon) (Sabah saatleri)

  • Saat altı (06:00) : It's six a.m. (Sabah altı)
  • Saat on bir otuz (11:30) : It's eleven thirty a.m. (Sabah on bir otuz)

p.m. : Öğleden gece yarısına kadar olan saatler için kullanılır. (Between noon - midnight) (Öğleden sonra ve akşam saatleri )

  • Saat altı (06:00) : It's six p.m. (Akşam altı)
  • Saat on bir otuz (11:30) : It's eleven thirty (akşam onbir otuz)

    Resmi saat söyleme işte bu kadar. Şimdide günlük hayatta daha sık kullanılan ikinci yönteme bakalım.

Resmi olmayan yöntem (Past / To):

    Bu yöntemde saatleri söylemek için bir kaç anahtar kelimeyi bilmemiz gerekiyor. 

Anahtar kelimeler:

  • O'clock : Tam saatler için kullanılır.
  • Past : 'Geçiyor' demek için kullanılır.
  • To : 'Var' veya 'kala' anlamında kullanılır.
  • Half past : 'Buçuk' anlamında kullanılır. 
  • Quarter past : 'Çeyrek geçe' anlamına gelir.
  • Quarter to : 'Çeyrek kala' anlamına gelir. 

    Şimdi bu kelimeleri kullanarak bire kaç örnek yapalım.

  • Saat biri yirmi geçiyor : It's twenty past one. 

☆Yukarıdaki örnekte de gördüğünüz gibi bu yöntemde ilk önce dakikayı daha sonra anahtar kelimemizi en sonda saati söylüyoruz. Yani formülümüz şu şekilde oluyor.

It's + Dakika + Past/To + Saat

Past / To :

  • Saat üçü on geçiyor (3:10) : It's ten past three.
  • Saat beşi yirmi beş geçiyor (05:25) : It's twenty-five past five.
  • Saat ikiye yirmi var (01:40) : It's twenty to two.  Önce "to", sonra gelecek saate kaç dakika kaldığı, sonra gelecek saat söylenir. Dikkat: Burada gelecek saat söylenir.
  • Saat dörde beş var (03:55) : It's five to four.
  • Saat altıya yirmi beş var (05:35) : It's twenty-five to six.

Tam saatler : Dakika 00 olduğunda, sadece saat ve "o'clock" söylenir.

  • Saat iki (02:00) : It's two o'clock.
  • saat yedi (07:00) : It's seven o'clock.
  • Saat on (10:00) : It's ten o'clock.

Buçuklu saatler (half past): Dakika 30 olduğunda, "half past" ve saat söylenir.

  • Saat dört buçuk (04:30) : It's half past four.
  • Saat sekiz buçuk (08:30) : It's half past eight.
  • Saat on bir buçuk (11:30) : half past eleven.

Çeyrek geçiyor (Quarter past) :  Dakika 15 olduğunda, "quarter past" ve saat söylenir.

  • Saat altı çeyrek (06:15) : It's (a) quarter past six. - Burada 'a' kelimesini söyleseniz de olur söylemesenizde ama genelde söylenmez. Yinede görürseniz şaşırmamanız için küçük bir not düşelim.
  • Saat dokuz çeyrek (09:15) : It's quarter past nine.
  • Saat on iki çeyrek (12:15) : It's quarter past twelve.

Çeyrek kala (Quarter to) : Dakika 45 olduğunda, "quarter to" ve gelecek saat söylenir.

  • Saat üçe çeyrek var (02:45) : It's quarter to three.
  • Saat sekize çeyrek var (07:45) : It's quarter to eight.
  • Saat on bire çeyrek var (10:45) : It's quarter to eleven.

İkinci yöntemde günün bölümlerini belirtme :

    İlk yöntemde günün öğleden önce ve sonraki kısımlarını belirtmek için 'a.m. ve p.m.' ifadelerini kullanıyorduk. Bu yöntemde ise direk olarak cümlenin sonuna 'öğle, öğleden sonra, akşam...' gibi ifadeleri yazmak yeterli oluyor. 

  • Saat öğleden sonra üç yirmi (03:20) : It's twenty past to three in the afternoon.
  • Saat sabahın altısı (06:00) : It's six o'clock in the morning.
  • Saat akşamın sekizi (08:00) : It's eight o'clock in the evening.
Yirmi dörtlü saat sistemi: 
    
    İngiltere ve Amerika'da günlük hayatta on ikili saat sistemi kullanılır ancak yirmi dörtlü saat sisteminin kullanıldığı alanlarda mevcuttur. Örneğin resmi yazışmalar, hava limanları, otobüs durakları, askeri tesisler.. bu alanlara örnektir. Bunun sebebi bu tür yerlerde on ikili sistemin kafa karışıklığına yol açabilme ihtimalidir. Bu karmaşanın önün geçmek için bu tür önemli alanlarda yirmi dörtlü saat sistemi kullanılır. Yirmi dörtlü sistemde saati söylemek ise en kolayıdır. İlk yöntem kullanılır ve artık günün hangi bölümü olduğu net bir şekilde bilindiği için 'a.m./p.m.' ifadelerine de gerek kalmaz.

  • Saat on üç elli  (13:50) : It's thirteen fifty.
  • Saat on yedi otuz (17:30) : It's Seventeen thirty.
  • Saat sekiz kırkbeş (08:45) : It's eight forty-five.
  • Saat yirmi bir on (21:10) : It's twenty-one ten.
    İngilizcede saatleri sormak ve söylemek işte bu kadar basit. Aslında bu yazının devamında zamanla alakalı çok güzel deyimler ve kelimeler paylaşacaktık ama yani öğrenenlerin kafasını karıştırmamak adına bu ifadelere başka bir yazıda değinmeye karar verdik. İlgili yazıya ulaşmak için buraya tıklayabilirsiniz. Herkese iyi çalışmalar.
 


Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement