![]() |
There is / There are Konu anlatımı |
Şu ana kadar İngilizcede cümle yapılarını gördük ve bir çok kelime çalışmaları yaptık. Bir önceki dersimizde ise İngilizce yer edatları 👈 konusunu görmüştük. Şimdi ise yer edatlarını çok güzel bir şekilde kullanabileceğimiz İngilizce 'there is / there are' konusuna göz atacağız. Öncelikle bu yapının ne olduğuna bakalım.
"There is/there are" İngilizce'de bir şeyin var olduğunu belirtmek için kullanılır. Türkçedeki "var" kelimesine karşılık gelir. Bu yapı, bir nesnenin veya kişinin nerede olduğunu, ne kadar olduğunu veya ne durumda olduğunu ifade etmek için sıkça kullanılır. Özellikle mekan, eşya, kişi veya durum betimlemelerinde önemli bir rol oynar.
Basit bir cümle ile adım adım kullanımını görelim.
-Bahçede bir kedi var.
- Cümleye her zaman olduğu gibi özneyle başlamamız gerekiyor. Ancak İngilizcede içerisinde 'var' ifadesi geçen cümleleri kurarken öznemiz, 'There' kelimesi oluyor.
-There...
- Daha sonra nesnenin tekil yada çoğul mu olma durumuna göre yardımcı fiilimizi yazıyoruz. Burada nesnemiz 'bir kedi' olduğu için cümleye 'is' yardımcı fiiliyle devam ediyoruz.
-There is...
-Şu ana kadar var demiş olduk. Şimdi neyin olduğunu yazıyoruz.
-There is a cat...
-Son olarak artık nerede bulunduğunu yazabiliriz.
-There is a cat in the garden.
'Bahçede iki kedi var' demek istersek, nesneyi ve yarımcı fiili çoğul yapmak yeterli,
-There are two cats in the garden. - Çoğul nesnelerde 's' takısını kullanmayı unutmayalım.
Özet olarak, İngilizcede 'var' anlamına gelen cümle yapısını şu şekilde kodlamak mümkün;
There is/are + nesne + yer
Var + Ne var? + Nerede ?
Bu kuralı kullanarak bir kaç olumlu cümle daha yazalım ama bu defa daha önce öğrendiğimiz yer edatlarını da cümlemize dahil edelim 👍
- Perdenin arkasında bir kedi var. - There is a cat behind the curtain.
- Kanepenin yanında iki lamba var. - There are two lambs next to the sofa.
- Evimin yakınında bir süper market var. - There is a supermarket near my house.
- Ağacın etrafında renkli çiçekler var. There are colorful flowers around the tree.
- Okulun önünde dört otobüs durağı var. - There are four bus stops in front of the school.
- Kitapların arasında bir örümcek var (iki kitap).- There is a spider between the books.
- Kitapların arasında bir örümcek var (Birçok kitap). - There is a spider among the books.
Bu cümleleri olumsuz yapmak içinse yardımcı fiile 'not' eklemek yeterli oluyor.
Perdenin arkasında bir kedi yok.- There is not a cat behind the curtain.
Not 👉 : İngilizcede olumsuzluk anlamı veren 'not' kelimesi, özellikle üzerine vurgu yapmak istemiyorsak kısaltılarak yazılır ve söylenir. Bunu aklınızdan çıkarmayın. Eğer karşınızdaki kişi konuşurken 'isn't' yerine 'is not' şeklinde uzatarak söylüyorsa, bunu özellikle belirtiyor demektir.
- Perdenin arkasında bir kedi yok.- There isn't a cat behind the curtain.
- Kanepenin yanında iki lamba yok.- There aren't two lambs next ot the sofa
Soru cümlesi yaparken de her zamanki kurallarımız geçerli. Yardımcı fiili cümlenin başına yazmak yeterli oluyor.
- Perdenin arkasında bir kedi var mı ? - is there a cat behind the curtain ?
- Evin önünde bir araba var mı ? - is there a car in front of the house ?
Tekil nesnelerle bu şekilde pratik sorular sorabiliriz. Çoğul nesnelere bakalım.
-Kanepenin yanında iki lamba var mı ? - Are there two lambs next to the sofa ?
👉Özellikle sayıyı sormak istediğimiz de bu şekilde sormak mümkün.
Peki, 'Kanepenin yanında hiç lamba var mı ?' şeklinde sormak istersek ?
Bu defa 'hiç' anlamında gelen 'any' sözcüğünden yardım alıyoruz.
- Kanepenin yanında hiç lamba var mı ? - Are there any lambs next to the sofa ?
Not 👉: 'any' sözcüğünden sonra gelen nesne sayılabilen bir nesneyse mutlaka çoğul yazılır.'any' sadece soru ve olumsuz cümlelerde kullanılır.
Türkçede biz soru sorarken genelde 'hiç' kelimesini kullanmayız ve 'kanepenin yanında lamba var mı ?' şeklinde sorarız. Peki, 'hiç' kelimesini cümleye dahil etmeden bu soruyu İngilizcede nasıl sorabiliriz ?
Kanepenin yanında lamba var mı ? - Are there any lambs next to the sofa ?
Maalesef soramayız 😢
⭐ 'a/an/the' kullanımı 👈 dersini hatırlarsanız, İngilizcede nesneyi hiçbir zaman tek başına yazmıyorduk. Bu cümlede de nesneyi tek başına bırakmamak için mutlaka 'any' kelimesini cümlede kullanıyoruz. Tabi ki bu cümleyi şu şekilde kurmakta mümkün.
Kanepenin yanında lamba var mı ? - is there a lamb next to the sofa ?
'a' de tıpkı 'any' gibi belirsizlik anlamı verdiği için aynı amaçla kullanılabilir. 'any ve a' kelimelerinin soru cümlelerinde kullanımını öğrendiğimize göre bir kaç örnekle pekiştirelim.
- Sepette (hiç) elma var mı ? - Are there any apples in the basket ? / Is there a apple in the basket ?
- Sınıfta (hiç) öğrenci var mı ? - Are there any students in the classroom ? Is there a student in the classroom ?
- Buralarda (hiç) güzel restoran var mı ? - Are there any good restaurants near here ? / Is there a good restaurant near here ?
- Duvarda (hiç) resim var mı ? - Are there any picture on the wall ? / Is there a picture on the wall ?
- Odada (hiç) sandalye var mı ? - Are there any chairs in the room ? / Is there a chair in the room ?
⭐ 'Any' kullanımının anlaşıldığını düşünüyoruz. Tekrar hatırlatmakta fayda var, her ne kadar Türkçede bu türden sorular sorarken 'hiç' kelimesini kullanmasak da İngilizcede kullanmak zorundayız.
Şimdi de 'how' ile soru örneklerine bakalım. Bazen de yukarıdaki gibi evet/hayırlı sorular yerine 'kaç tane var' gibi sorulara ihtiyaç duyarız. Bu noktada 'qh questions 👈' dersinden hatırlayacağınız 'how' kelimesinden yardım alacağız.
-Sepette kaç tane elma var ? - How many apples are there in the basket ?
⭐'Kaç tane ?' anlamına gelen 'how many' ifadesinden sonra yazdığımız nesneyi mutlaka çoğul olarak yazmamız gerekiyor. Bu örnekte sepette kaç elma olduğunu bilmiyoruz ve her zaman birden fazla olma ihtimaline karşı nesneyi çoğul olarak yazıyoruz. Haliyle nesne çoğul olunca yardımcı fiilde çoğul oluyor.
- Okulun önünde kaç tane araba var ? - How many cars are there in front of the school ?
- Sınıfta kaç tane öğrenci var ? - How many students are there in the classroom ?
- Parkın etrafında kaç tane ağaç var ? - How many trees are there around the park ?
- Duvarın arkasında kaç tane saksı var ? - How many pots are there behind the wall ?
- Odanın köşesinde kaç tane sandalye var ? - How many chairs are there in the corner of the room ?
Şimdi cevap verelim.
Okulun önünde kaç tane araba var ? - How many cars are there in front of the school ?
-Okulun önünde bir araba var. - There is a car in front of the school.
-Okulun önünde dört araba var.- There are four cars in front of the school.
-Okulun önünde birkaç araba var. - There are some cars in front of the school.
⭐ 'Birkaç' anlamına gelen 'some' kelimesi birden fazla nesneyi ifade ettiği için, sonrasında gelen kelimeyi tıpkı 'any' gibi her zaman çoğul yapar.
Okulun önünde (hiç) araba yok. - There aren't any cars in front of the school.
⭐Tıpkı soru cümlelerinde olduğu gibi, olumsuz cevaplarda da biz 'hiç' kelimesini Türkçede pek kullanmıyoruz. İngilizcede ise kullanmak zorundayız. Aynı cevabı şu şekilde de vermek mümkün;
Okulun önünde (hiç) araba yok.- There are no cars in front of the school.
⭐ 'no' kelimesinin 'hayır' anlamının yanı sıra tıpkı 'any' gibi 'hiç' anlamında da kullanabiliriz ve yine tıpkı 'any' gibi 'no' kelimesinin de nesneyi her zaman çoğul yapmak gibi pis bir huyu var. Güzel yanı ise, 'no' hali hazırda kendisi olumsuzluk anlamı taşıdığından cümleyi olumsuz yapmaya gerek kalmıyor. Yardımcı fiili sade bir şekilde kullanıyoruz. Yani "yapı olarak olumlu, anlam olarak olumsuz" bir cümle elde etmemize yardımcı oluyor. Verebileceğimiz üçüncü cevaba geçelim;
Okulun önünde (hiç) araba yok.- There isn't a car in front of the school.
⭐ Ne demiştik ? 'a' de tıpkı 'any' gibi belirsizlik anlamı verebiliyor. Yani bu cümlenin çevirisi 'okulun önünde bir araba yok' değil, 'okulun önünde (hiç) araba yok oluyor.
Bütün bu cevaplar doğru. Duruma göre hangisini kullanmak isterseniz aralarından onu seçebilirsiniz. Bir kaç soru daha cevaplayalım.
⭐How many cats are there in the box? - Kutunun içinde kaç tane kedi var ?
-There is a cat in the box. - Kutuda bir kedi var.
-There are five cats in the box. Kutuda beş kedi var.
-There are some cats in the box. Kutuda birkaç kedi var.
-There aren't any cats in the box.- Kutuda (hiç) kedi yok.
-There are no cats in the box. - Kutuda (hiç) kedi yok.
-There isn't a cat in the box. - Kutuda (hiç) kedi yok.
⭐How many robots are there in the sci-fi lab ? - Bilimkurgu laboratuvarında kaç tane robot var ?
-There is a robot in the sci-fi lab. - Bilimkurgu laboratuvarında bir tane robot var.
-There are two robots in the sci-fi. - Bilimkurgu laboratuvarında iki tane robot var.
-There are some robots in the sci-fi. - Bilimkurgu laboratuvarında birkaç robot var.
-There aren't any robots in the sci-fi. - Bilimkurgu laboratuvarında (hiç) robot yok.
-There are no robots in the sci-fi.- Bilimkurgu laboratuvarında (hiç) robot yok.
-There isn't a robot in the sci-fi.- Bilimkurgu laboratuvarında (hiç) robot yok.
Bu konunun net olarak anlaşıldığını düşünüyoruz. Standart konu anlatımı için bu kadar örnek yeterli olacaktır. Ancak ! konuşmalar her zaman bu kadar tek düze olmayacaktır. Bu yüzden farklı cevaplarda verebilmek gerekir. Şimdi benzer bir soru soracağız ve verilebilecek farklı cevaplara göz atacağız. Bu cevapları gramer olarak anlamayabilirsiniz ama merak etmeyin... Bu sadece ezberden uzak durmanız ve farklı alternatiflere açık olmanız için yapılan küçük bir egzersiz olacak.
⭐How many balloons are there stuck in the tree ? - Ağaca takılı kalmış kaç tane balon var ?
-There is only one balloon stuck in the tree. - Ağaca sadece bir balon takılmış. (Only - Sadece)
-There are only five balloons stuck in the tree.- Ağaca sadece beş balon takılmış.
-There are some balloons stuck in the tree.- Ağaca birkaç balon takılmış.
-There are about seven balloons stuck in tree.- Ağaca yaklaşık yedi balon takılmış.(About : Hakkında anlamının yanı sıra yaklaşık anlamını da gelir)
-I'm not sure how many balloons are stuck is the tree. - Ağaca kaç balon takıldığından emin değilim. (I'm not sure : Emin değilim)
-There aren't any balloons stuck in the tree. - Ağaca hiç balon takılmamış.
-There are no balloons stuck in the tree. - Ağaca hiç balon takılmamış.
-Wow, there are so many balloons stuck in the tree. - Vay canına, ağaca çok fazla balon takılmış.(So many: Çok fazla)
-I stopped counting after fifty! - Elliden sonra saymayı bıraktım. (Fiile gelen -ed takısı geçmiş zamanı ifade eder)
-I have no idea how many balloons are stuck in the tree. - Ağaca kaç balon takıldığına dair hiçbir fikrim yok. ( I have no idea : Hiçbir fikrim yok)
-It's hard to tell, but maybe ten balloons are stuck in the tree. - Söylemesi zor, ama belki ağaca on balon takılmıştır. ( It's hard to tell : Söylemesi zor / Maybe: belki "düşük ihtimal")
Temel olarak İngilizcede var demeyi öğrenmiş olduk. Belki dikkatinizi çekmiştir burada kullandığımız bütün nesneler, sayılabilir nesneler. Peki sayılamayan nesneler nasıl oluyor ? Bir ders sonrasında bunu öğreneceğiz. Şimdi sırada "Benim evim var / Onun sarı saçları var" gibi yine 'var' anlamına gelen ancak sahiplik bildiren cümlelerin nasıl yapıldığını öğreneceğiz. Hazırsanız bu linke tıklamanın tam sırası.
0 Yorumlar